TARİHİ ESERLER HARİTASI
Selanik
Çok sevilen bir şehirde gezi
Uluslararası Selanik Fuarı, Stavroupoli, Thermi ve Ano Toumba bölgelerinde yapılan kazı çalışmaları, Thermaikos Körfezi’nin, konumu ve bir kent kurmak için sunduğu avantajlarından dolayı, Neolitik Çağ ve Tunç Çağı’ndan itibaren, cazip bir yerleşim bölgesi olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca arkeolojik kazılar, Demir Çağı ve sonrası dönemlerde (MÖ 9. ve 4. yüzyıllar arasında) Karaburnaki, Thermi, Polihni ve Sindos’ta da yerleşim bölgelerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kaynaklara göre bunlar, kenti oluşturan 26 beldenin bazılarıdır.
Selanik, Kral Filip’in emrindeki komutan Kasandros tarafından MÖ 316 yılında, yerleşim bölgesi olarak kurulur. Selanik’in kuruluşu, Makedon devletinin dünyayla iletişimini sağlamak için kilit noktalarda güçlü kentler kurmayı isteyen Büyük İskender’in haleflerinin de şehircilik politikasına ışık tutar. Selanik’teki liman ise hızla artan ticaret ve uzak yerlerle kurulan ilişkiler
bakımından bir vazgeçilmezdir.
Kentin Helenistik dönemdeki idari düzeni, diğer Yunan kentlerine de örnek teşkil eder.
Kent, gelişimine katkıda bulunan Romalılar tarafından ele geçirilmesinden sonra da, bir çeşit idari bağımsızlığa sahip olmaya devam eder.
Dıraç’la Meriç’i birbirine bağlayan Egnatia Yolu’nun yapımı (MÖ 146-120), Selanik’in büyük bir ticari, politik ve askeri merkez haline gelmesinde önemli rol oynar. Tetrarşi hükümdarı Gaios Galerios Valerios Maksimianos (MÖ 250-311), sezarlık süresi boyunca,
Selanik’i kendine merkez seçer. Görkemli imparatorluk sarayını, hipodromu ve zafer takı Kamara’yı inşa ederek; kenti, Balkanlar’ın başkenti haline getirir.
322-323 yıllarında Selanik’te kalan Büyük Konstantinos, çok önemli eserlere imza atar. Bunlardan biri de, kentin güneybatısına inşa edilen limandır. 4. yüzyıl, kent için değişimler dönemidir. Apostolos Pavlus’un kente uğrayışından üç yüzyıl sonra, Selanik artık tamamen Hristiyanlaşmıştır. 390 yılında ise İmparator 1. Theodosious’un emriyle, kentin hipodromunda binlerce Selanikli’nin katledilmesi de aynı yüzyıla damgasını vurur. 5. yüzyıl sonlarına kadar Roma kentinin, bir Hristiyanlık merkezine dönüşümü tamamlanır.
Bizans dönemi, kuşkusuz Selanik’in adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Kentin inişli çıkışlı tarihi, kent surları üzerinde bulunan ve günümüze kadar ulaşabilen yazıtlarına yansımıştır. Etrafını çeviren surlar ve tarihi anıtlarıyla Selanik’e bir Bizans Açık Hava Müzesi demek, hiç de yanlış olmaz.
Giriş ve metin kaynağı
Selanik Şehrinin Antik Eserleri / Orta Makedonya Modern Anıtlarının Ephorate Anıtı